When ve while cümleleri İngilizce'nin en yaygın bağlaçlarındandır ve genellikle iki cümleyi bağlamak için kullanılırlar. "When" ifadesi bir soru kelimesi olarak "ne zaman" anlamına gelmekle birlikte bir bağlaç olarak kullanıldığında ""-dığında" anlamına gelir. While ifadesi ise "-ken" anlamına gelmektedir.
Hem günlük konuşmalar da hem de yazı dilinde son derece yaygın olarak kullanılan bu yapıları bilmeden ileri derece İngilizce öğrenmek mümkün değildir. Simple past tense ve past continuous tense yapıları ile yakından alakası olduğu için, when ve while bağlaçları bu derslerden hemen sonra öğrenilmelidir.
Bu dersimizde bu iki önemli yapı ile ilgili bilmeniz gereken herşey anlattık. Ayrıca görseller ve örnekler aracılığıyla konunun daha rahat anlaşılmasını sağladık. Dersi dikkatli bir şekilde okursanız, İngilizcenin en önemli bağlaçlarında ikisi olan "when ve while" bağlaçlarını rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
When
Yukarıda da söylediğimiz gibi; "when" kelimesi bir bağlaç olarak kullanıldığında "-dığında" anlamına gelmektedir. Bu anlamda kullanıldığı zaman, içinde bulunduğu cümledeki fiile eklenir.
Genellikle geçmişte gerçekleşmiş iki eylemden, kısa olan eylemin uzun eylemi kestiği durumlarda kullanılır. Dolayısıyla kısa eylemden bahsederken, "simple past tense"; uzun eylemden bahsederken "past continuous tense" kullanılır. Aşağıdaki örnek Türkçe cümleye bakalım;
- Telefon çaldığında, ben ders çalışıyordum.
Görüldüğü üzere; "ders çalışmak" uzun süreli bir eylemdir. Oysa "telefonun çalması" anlık bir olaydır. Anlık olan kısa olay, uzun olayı bölmüştür. İşte bu tür cümleleri İngilizceye çevirirken, "-dığında" anlamı sağlamak için ""when" bağlacını kullanmamız gerekecek. Unutmayın!! "when" kelimesi bir bağlaç olarak kullanıldığı zaman "ne zaman anlamına" gelmez.!! Şimdi yukarıdaki örnek Türkçe cümleyi İngilizceye çevirdiğimiz aşağıdaki görseli inceleyelim;
Yukarıdaki görsel analiz edildiğinde görülecektir ki;
1- Kısa olan eylemi (telefonun çalması) belirtmek için "simple past tense" ifadesini kullandık.
2- "When" ifadesini "-dığında" anlamında kullandık ve bulunduğu cümledeki fiile ekledik.
3- Uzun eylemden bahsederken "past continuous tense" kullandık. Zaten uzun eylemin sonunda yer alan "-yordu" şeklindeki zaman eki, bu kısmı İngilizceye çevirirken "past continuous tense" kullanmamız gerektiğini açıkça belirtmekteydi. "-yordu" ifadesinin İngilizcesi past continuous tense yapılarıyla sağlanır.
Bu iki cümleciğin yerini değiştirmek, cümlenin anlamını değiştirmez. Aşağıdaki örnek görseli inceleyelim;
Yukarıdaki görselden görülebileceği üzere;
1- İçinde "when" geçen cümle ile asıl eylemi bildiren cümlenin yerlerini değiştirmek, cümlenin anlamında herhangi bir değişikliğe sebep olmadı.
2- Bu cümlelerin yerlerini değiştirirken, kendileriyle birlikte kullanılan zamanları (past continuous ve simple past) değiştirmedik. Uzun eylemle birlikte "past continuous tense", uzun eylemi kesen kısa eylemle birlikte ise "simple past tense" kullandık.
Bu bilgiler dahilinde aşağıdaki örnek cümleleri inceleyelim;
- I was claning my room when my friends came to visit me.
Arkadaşlarım beni ziyarete geldiğinde, odamı temizliyordum.
- She was doing the dishes when she broke a glass.
O, bir bardak kırdığında bulaşıkları yıkıyordu.
- My mother was cookining in the kitchen when my father had a heart attack.
Babam kalp krizi geçirdiğinde annem mutfakta yemek yapıyordu.
- When I heard about the bad news, I was preparing to leave the town.
Kötü haberleri aldığımda şehri terketmek için hazırlanıyordum.
- When the driver noticed the cat on the street, he was driving very fast.
Sürücü yoldaki kediyi farkettiğinde çok hızlı sürüyordu.
"When" bağlacının kullanıldığı bazı durumlarda ise; her iki cümlede de simple past tense kullanılabilir. Bu yapılar birbiri kesen her iki eyleminde anlık eylemler olduğu durumlarda kullanılır. Yani uzun bir eylem yoktur. Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyelim;
Ben vardığımda o çıktı.
Yukarıdaki cümlede gerçekleştiği bildirilen eylemlerin her ikisi de kısa eylemlerdir. Hem "çıkmak" hem de "varmak" uzun süreli eylemler değildir. Dolayısıyla bu cümlenin her iki tarafında da "simple past tense" kullanılmıştır. Aşağıdaki örneklere bakalım;
- She fell off the roof when the rope split.
İp koptuğunda o düştü.
- I woke up when you called me.
Beni aradığında uyandım.
Bu durumda da "when"li kısım yer değiştirebilir ve herhangi bir anlam değişikliğine sebep olmaz;
- When the plane crashed the passengers died instantly.
Uçak düştüğünde yolcular anında öldü.
While
"while" kelimesi ise "-iken" anlamına gelmektedir ve "when" bağlacı kadar yaygın kullanılan bir başka bağlaçtır. Genelde iki uzun eylemin aynı anda gerçekleştiğini belirtirken kullanılan bir yapıdır. İki uzun eylemden bahsederken kullanıldığı için, genellkikle bulunduğu cümlelerin her iki kısmında da "past continuous tense" yapıları gelmelidir. Aşağıdaki Türkçe örnek cümleyi inceleyelim;
- O bulaşıkları yıkarken, ben onu izliyordum.
Yukarıdaki cümlede aynı anda gerçekleşen iki uzun eylemden bahsedilmiştir. Hem "bulaşıkları yıkamak" hem de "izlemek" fiilleri kısa süreli gerçekleşen eylemler değildir. Aksine uzun süreli eylemlerdir. Dolayısıyla bu fiiller "-dığında" (When) ile değilde "-,ken"(While) ile çekimlenir. Bu bilgiler doğrultusunda yukarıdaki Türkçe cümleyi İngilizceye çevirdiğimiz aşağıdaki görseli inceleyelim;
Yukarıdaki görsel incelendiğinde görülecektir ki;
1- Cümlede bahsedilen eylemlerin her ikisi de uzun süreli eylemlerdir. Yani bir anda gerçekleşen eylemler değildir. Dolayısıyla bu eylemler birbirlerini kesmemiş, aksine birbirleri ile aynı anda devam etmişlerdir.
2- Her iki eylem de uzun süreli eylemler olduğu için, bu eylemleri birbirine bağlarken "-dığında" şeklinde bir ek değil de "-iken" şeklinde bir bağlaç (While) kullanılmıştır.
"while" ifadesinin de bulunduğu cümlelerde, cümlecikler yer değiştirebilir ve bu da herhangi bir anlam değişikliğine sebep olmaz. Yani yukarıdaki cümle şöylede yazılabilirdi;
Cümledeki iki kısmın yer değiştirmesi herhangi bir anlam değişikliğine sebep olmadı.
Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım;
- While my father was driving the car, my mother was listening to music.
Babam arabayı sürerken, annem müzik dinliyordu.
- I was hoping hoping to win the lottery while I was working in the factory.
Fabrikada çalışıyorken piyangoyu kazanmayı umuyordum.
- She was cheating in the exam while I was trying to solve the questions.
Ben soruları çözmeye çalışırken, o sınavda kopya çekiyordu.
- While the singer was singing on the stage, the audience was clapping their hands.
Şarkıcı sahnede şarkı söylerken, izleyiciler el çırpıyordu.
Yukarıdaki cümlelerin tamamı birbiriyle aynı anda devam iki eylemden bahsetmektedirler. Dolayısıyla bu eylemleri birbirine bağlamak için kullanılan bağlaç "while" (-iken) olarak seçilmiştir.
İçinde "while" ifadesi kullanılan cümlede, kısa bir eylem uzun bir eylemi kesiyorsa, kısa eylemin bulunduğu cümlede "simple past tense" kullanılır. Aşağıdaki örnek cümleye bakalım;
- My father zapped the TV while we were watching Survivor.
Biz survivor'ı izlerken babam kanalı değiştirdi.
"While" yerine "As" kullanılması
"As" ifadesi bir çok anlama gelen bir kelimedir. Bazı durumlarda "-dığından dolayı" anlamına, bazen "olarak", bazen "-dıkça, -dikçe" anlamlarına gelir. Bu dersimizde bu kelimeye değinmemizin sebebi ise; bazı durumlarda "-ken" anlamlarına gelmesidir. "-iken" anlamında kullanıldığı cümlelerde "while" ile arasında bir fark yoktur. Hem anlam olarak, hem de yapı olarak "while" kelimesinin yerine geçebilir. Aşağıdaki örnek cümleyi inceleyelim;
- The cat was playing on the carpet as I was writing for Hayat İngilizce.
Ben Hayat İngilizce için yazı yazarken kedi halıda oynuyordu.
Yukarıdaki cümleye baktığınızda birbiri ile beraber devam eden iki eylemden bahsedildiği görülür. Dersimizin bir önceki kısmında birbiri ile beraber devam iki uzun süreli eylemin aynı anda gerçekleştiğini bildirmek için "while" bağlacını kullanmamız gerektiğini söylemiştik. Ancak yukarıdaki cümlede "as" bağlacını kullandık. Anlam olarak herhangi bir değişiklik olmadı. Nitekim her ikisi de aynı anlama gelmektedir. Yani yukarıdaki cümleyi şöyle de yazabilirdik;
- The cat was playing on the carpet while I was writing for Hayat İngilizce.
Ben Hayat İngilizce için yazı yazarken kedi halıda oynuyordu.
Görüldüğü gibi "as" veya "while" aynı anlamda kullanılabilir.
60 Günde İngilizce Derdine Son
Değerli örenciler; İngilizce, tükçeden çok daha kolay bir dildir. Her ne kadar çok fazla grammar kuralı var gibi görünse de, aslında bu kurallar hep aynı mantıkla ilerler. İngilizce öğrenmek için yapmanız gereken ilk şey, İngilizce'nin mantığını öğrenmektir. Zaten ülkemizdeki İngilizce seviyesinin bu kadar geride olmasının sebebi de, İngilizcenin mantığının öğretilmemesidir. Eğer doğru yöntemler ile çalışılırsa, 60 günde İngilizce öğrenilebilir.
60 günde İngilizce derdinizden sonsuza kadar kurtulmak için yapmanız gereken iki şey vardır;
1- İngilizcenin bütün konularını özel ders kalitesinde anlattığımız "Hayat İngilizce" adlı youtube kanalmıza abone olmak ve her gün bir tane videomuzu izlemek. Hayat İngilizce kanalımızdaki bütün videolar özle ders kalitesindedir ve öğrencilerin zor konuları bile rahatlıkla anlayabileceği şekilde hazırlanmıştır.
2- Videolu derslerimizin tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan "Hayat İngilizce Eğitim Seti" mizi indirmek ve konuları tekrar edip pekiştirmek. Hayat İngilizce Eğitim Setimiz birbirinden faydalı 4 kitaptan oluşmaktadır ve İngilizce öğrenmek isteyen herkesin bir numaralı yardımcısıdır.
Hem Hayat İngilizce adlı youtube kanalımıza abone olur, hem de videolu derlserimizin tamamlayıcısı eğitim setimizi indirirseniz, 60 gün içinde İngilizce öğrenmemeniz için hiç bir sebep kalmaz.
Hayat İngilizce Eğitim Seti'mizi indirmek için tıklayınız.
Unutmayın!! İngilizce öğrenmek isteyen herkes İngilizce öğrenebilir.
Etiketler: konu anlatımı, when, when while bağlaçları, while