Present Continuous Tense Örnek Cümleler (İngilizce Şimdiki Zaman)

Present Continuous Tense Örnek Cümleler

• I am writing a report now. Şu anda bir rapor yazıyorum.

• She is wearing a shirt. O bir gömlek giyiyor.

• They are waiting for their friends. Onlar arkadaşlarını bekliyor.

• They are walking in the park. Onlar parkta yürüyor.

• She is lying on the bed. O yatakta uzanıyor.

• They are doing their homework. Onlar ödevlerini yapıyorlar.

• She is studying Turkish now. Şu anda Türkçe çalışıyor.

• He is  sightseeing the castle. O Kaleyi dolaşıyor.

• Aram is eating her dinner. Aram Akşam yemeğini yiyor.

• My mother is washing her car. Annem arabasını yıkıyor.

• The police is stopping your car. Polis arabanı durduruyor.

• I am missing my bus. Otobüsümü kaçırıyorum.

• The birds are flying. Kuşlar uçuyor.

• The baby is crying. Bebek ağlıyor.

• I am sitting at the cafe at the moment. Ben şu anda kafede oturuyorum.

• We are looking at the sea. Biz denize bakıyoruz.

• Sally is sleeping. Sally uyuyor.

• He is working right now. O şu anda çalışıyor.

• They are going to school. Onlar okula gidiyor.

• We are playing tennis at the garden. Biz bahçede tenis oynuyoruz.

• My father's having rest at the moment. Babam şu anda dinleniyor.

• I'm spending my time with my baby.   Ben vaktimi bebeğim ile geçiriyorum.

• I am calling the doctors. Ben doktorları arıyorum.

• She's driving her car. O arabasını sürüyor.

• They are sitting  across the library. Onlar kütüphanenin karşısında oturuyor.

• She is drinking  a glass of milk. O bir bardak süt içiyor.

• She is making a cake. O kek yapıyor.

• I am watching TV. Televizyon seyrediyorum.

• He is going to cinema. O sinemaya gidiyor.

• She is writing a letter. O bir mektup yazıyor.

• I am not drinking  a glass of tea. Bir bardak çay içmiyorum.

• He is not fishing. O balık tutmuyor.

• She is not arguing. O tartışmıyor.

• We are not studying. Çalışmıyoruz.

• We are not sitting at the cafe. Kafede oturmuyoruz.

• They are not wearing sunglasses. Onlar gözlük takmıyor.

• He's not smiling.  O gülümsemiyor.

• They are not walking from school. Okuldan yürümüyorlar.

• I'm not buying a pencil. Ben bir kalem almıyorum.

• He is not looking a mirror. O aynaya bakmıyor.

• Janet is not looking in the dictionary. Janet sözlüğe bakmıyor.

• They are not going to see a doctor. Onlar doktoru görmeye gitmiyor.

• He is not  getting a glass of water. O bir bardak su getirmiyor.

• The cat is not running. Kedi koşmuyor.

• The dog is not chasing the cat. Köpek kediyi kovalamıyor.

• The mouse is not eating any cheese. Fare hiç peynir yemiyor.

• He is not going to the  beach. O sahile gitmiyor.

• I am coming for the dinner. (Ben akşam yemeğine geliyorum.)

• I am checking a report. (Bir raporu kontrol ediyorum.

• She is using the computer. O br bilgisayar kullanıyor.

• I am not studying Math. Ben matematik çalışmıyorum.

• We are not driving. Biz araba sürmüyoruz.

• She's not getting angry. O sinirlenmiyor.

• The baby is not sleeping.

• He is not reading a book.

• Are you drinking a glass of tea? Sen bir bardak çay içiyor musun?

• Is she arguing? O tartışıyor mu?
• No she is not

• Is  she dreaming about a holiday? O bir tatilin hayalini mi kuruyor?

• Are they looking the pictures? Onlar resimlere mi bakıyor?

• Are they going to a movie theater? Onlar sinemaya mı gidiyor?

• Are they having breakfast? Onlar kahvalatı mı yapıyor?

• Is Siri wearing her sunglasses? Siri gözlük takıyor mu?

•  Is  she watching a video? O bir video izliyor mu?

• Are they playing in the garden? Onlar bahçede oynuyor mu?

• Is he buying new clothes? O yeni kıyafetler mi alıyor?

• Are they searching for a new company? Onlar yeni bir şirket arıyor mu?

• Are you eating some chicken? Sen biraz tavuk mu yiyorsun?

• Are they waiting for their friends? Onlar arkadaşlarını bekliyor mu?

• Is she visiting her grandfather ? O büyük babasını ziyaret ediyor mu?

• Are you brushing your teeth? Sen dişlerini mi fırçalıyorsun?

• Are they sitting on the beach? Onlar sahilde oturuyor mu?

• Is she working? O çalışıyor mu?

• Is he wearing  his school uniform right now? O, okul üniformasını giyiyor mu?

• Are they going to hospital? Onlar hastaneye mi gidiyor?

• Are you carrying a box? Seni kutu taşıyor musun?

• Is she playing basketball? O basketbol oynuyor mu?

• Is your mother cleaning the house? Senin annen evi temizliyor mu?

• Is he taking out the trash? O çöpü dışarı mı çıkarıyor?

60 Günde İngilizce Nasıl öğrenilir?

     Kısa zamanda İngilizce öğrenmek istiyorsanız, öncelikle İngilizcenin mantığını öğrenmeniz gerekir. Çünkü, İngilizcedeki bütün konular aslında birbirinin aynısıdır. Aralarında çok ufak farklar vardır. İngilizcenin mantığını bir kez öğrenen bir öğrenci, diğer bütün konuları da kolayca öğrenebilir. İngilizcenin mantığını öğrenmek ve devamında diğer İngilizce konuları öğrenerek sadece 60 günde İngilizce derdinizden kurtulmak istiyorsanız yapmanız gereken iki şey var. Bunlar;

1- Hayat İngilizce adlı youtube kanalımza abone olarak videolarımız izlemek. 
2- Videolarımızın destekleyicisi ve pekiştiricisi olan İngilizce eğitim setimizi indirmek.

      Videolarımız ve eğitim setimiz birbirini tamamlayacak şekilde hazırlanmıştır. Dolayısıyla, birbirlerinden ayrı düşünelemezler. Bu iki şartı yerine getirdikten sonra, sadece 2 ayda İngilizce öğrenebilirsiniz. 

Eğitim Setimiz'i indirmek için tıklayınız.

Unutmayın!! İngilizce öğrenmek isteyen herkes İngilizce öğrenebilir.

Etiketler: İngilizce şimdiki zaman örnek cümleler, örnek cümleler, present continuous tense örnek cümleler