İngilizce öğrenmek zor mu?
İngilizce öğrenmeyi düşünen öğrenciler kendilerine bu soruyu sıklıkla sorarlar. Aslında bu sorunun kesin bir yanıtı yoktur. Bazı öğrenciler İngilizce öğrenirken çok zorlanırken, başka öğrenciler İngilizce'yi rahatlıkla öğrenebilirler. Birinci grupta yer alan öğrenciler İngilizce zor bir dildir diye düşünürler ancak ikinci grupta yer alan öğrenciler İngilizce'nin kolay olduğunu söylerler. Her iki grupta da benzer eğitim düzeylerine, benzer yaş aralıklarına, benzer ekonomik duruma sahip öğrenciler yer alır. Ancak buna rağmen bazı öğrenciler İngilizcenin kolay bir dil olduğunu düşünürken diğer öğrenciler İngilizce zor bir dildir diye düşünürler. Peki bu kadar birbirine benzeyen öğrencilerin İngilizce konusunda bu kadar farklı düşünmelerinin sebebi nedir?
Aslında İngilizce zor bir dil değildir. Hele de Türkçe gibi sondan eklemeli bir dil ile karşılaştırıldığı zaman, İngilizce son derece basit bir dildir. İngilizce'yi basit yapan unsurların bazılarına bu yazımızda değinelim.
- İngilizce'de fiiller cümledeki özneye göre nadiren çekimlenir veya hiç çekimlenmez. Türkçe cümlelerde, cümlenin fiili cümledeki özneye göre her zaman çekimlenmelidir. Yani;
- Ben giderim, dediğiniz zaman "gitmek" fiilinin sonuna "-m" şekilde bir kısım ekleriz.
- Sen gidersin, dediğimiz zaman ise "gitmek" fiilinin sonuna "-n",
- Onlar giderler, dediğimiz zaman ise "gitmek" fiilinin sonuna "ler" şeklinde bir ek ekleriz.
Halbuki bu cümleleri İngilizce'ye çevirecek olsak cümlede değişen tek şey cümlenin öznesi olacaktır. Örneğin;
- "Ben giderim" "I go"
- "Sen gidersin" "you go", ve
- "Onlar gider" "They go" şeklinde söylenebilir.
Dikkat edeceğiniz üzere; "go" fiili cümledeki özneye göre değişmedi. Ancak Türkçe cümlelerde cümlenin öznesine göre cümledeki fiili de çekimledik.
İngilizcenin Türkçe'den daha kolay olduğu bir başka nokta ise iyelik ekleridir. Türkçe cümlelerde cümlede geçen nesnenin kime ait olduğunu belirten iyelik ekleri yer alır. Örneğin;
- "Arabam" dediğiniz zaman "araba" kelimesinin sonundaki "-m" sesi arabanın size ait olduğunu bildirir.
- "Araban" dediğiniz zaman ise yine "araba" kelimesinin sonunda yer alan "-n" sesi, arabanın karşınızdaki kişiye ait olduğunu bildirir.
Ancak İngilizce'de cümlede yer alan nesnenin kime ait olduğunu belirtirken bu şekilde detaylı bir kural kullanmak durumunda değiliz. Yapmamız gereken şey iyelik zamirlerini kullanarak cümle de bahsedilen nesnenin kime ait olduğunu bildirmektedir. Bir kelime kullanmak her zaman bir ek kullanmaktan daha kolaydır.
Türkçeyi İngilizce'den zor yapan bir başka nokta ise; Türkçe'deki gizli öznelerdir. İngilizce zor mu? diye soran öğrencilere genellikle bu örneği veririm. İngilizce'de gizli özneler yoktur. İki cümleyle bu noktayı İngilizce ile karşılaştıralım. Örneğin;
- "Okula gittim" şeklinde bir cümle kurduğunuz zaman "gitmek" fiilinin sonunda yer alan "-m" sesi cümlede belirtilen işi kimin yaptığını bildirir. Bu "-m" sesi gitmek fiilinin cümleyi söyleyen kişi tarafından gerçekleştirildiğini belirtir.
Ancak İngilizce'de ise gizli özneler yoktur. Cümlede belirtilen işin kim tarafından yapıldığı bizzat aktif özne kullanılarak söylenilir. Örneğin;
"Okula gittim" cümlesini İngilizce'ye çevirecek olursak şöyle bir cümle elde ederiz;
"I went to school". görüldüğü üzere, Türkçe cümlede "Ben" öznesi yer almamasına rağmen İngilizce cümle de "ben" anlamına gelen "I" zamiri kullanıldı. Çünkü İngilizce'de gizli özneler yoktur. Cümlede belirtilen işi kimin yaptığı gerçek özne ile belirtilir. Daha önce de söylediğimiz gibi bir kelime kullanmak her zaman ek kullanmaktan daha kolaydır.
İngilizce zor mu sorusuna vereceğimiz cevap her zaman "Hayır"dır. Nitekim İngilizce son derece geniş bir dil olmasına rağmen dil bilgisi noktasında son derece basittir. İngilizce cümle kurarken belli başlı temel kuralları takip ettiğiniz takdirde İngilizce'nin zor olmadığını göreceksinizdir.
İngilizce zor değilse neden İngilizce öğrenemiyoruz?
İngilizce zor bir dil değil dedik. Ancak buna rağmen İngilizce öğrenmek isteyen öğrencilerin büyük bir çoğunluğu İngilizce öğrenmeyi başaramazlar. Peki bunun sebebi nedir? Aslında bunun sebebi son derece açıktır. İngilizce öğrenmek isteyen öğrenciler, özellikle dershaneye veya kurslara gitmeden İngilizce öğrenmeyi hedefliyorlarsa, kendilerine rehberlik yapacak bir öğretmenden mahrum kalırlar. Bundan dolayı; İngilizce'ye nasıl çalışabileceklerini kendileri keşfedemez, İngilizceyi Türkçe ile karşılaştırarak İngilizcenin mantığını kavrayamazlar. Yanlış metotlarla İngilizce öğrenmeye çalışan öğrenciler İngilizce zor bir dil olmamasına rağmen zorlanırlar.
İngilizce nasıl öğrenilir?
İngilizce öğrenmek doğru metotlar ve yöntemler kullanıldığı takdirde son derece basit olacaktır. Bunun için ne çok uzun süre emek vermeye ne de büyük paralar harcamaya gerek yoktur. Demin de değindiğimiz gibi; İngilizce öğrenmek isteyen öğrenciler doğru bir eğitim seti sayesinde İngilizce öğrenmeye çalıştıkları takdirde kısa zamanda çok verimli sonuçlar alabileceklerdir.
Ancak İngilizce öğreticeğini iddia eden site veya sistemler genellikle İngilizce öğrenmenin en önemli bileşeni olan İngilizcenin mantığı konusunda eksik kalırlar. Öğrencilerin nasıl çalışmaları gerektiğini, öncelikle hangi Türkçe dilbilgisi kurallarını öğrenmeleri gerektiğini anlatmazlar. Bu sebeptendir ki İngilizce öğrenmek isteyen öğrenciler İngilizce zor bir dil olmamasına rağmen İngilizce öğrenemezler.
İngilizce öğrenmek istiyorsanız bunun için çalışmayı göze almanız gerekir. İnternette binlercesi bulunan çalışmadan İngilizce öğreteceğini iddia eden sitelerden veya kitaplardan uzak durmanız gerekir. Şimdiye kadar çalışmadan İngilizce öğrenmeyi başarmış tek bir kişi bile yoktur. Tıpkı diğer her şeyde olduğu gibi, İngilizce öğrenmeyi başarmak için de İngilizceye emek vermeniz gerekir. İngilizce zor değildir. Zor olan doğru öğrenme yöntemlerini bulmak ve bu öğrenme yöntemleri aracılığıyla düzenli bir şekilde çalışmaktır. Doğru öğrenme yöntemleri ile çalışan öğrenciler İngilizcenin zor olmadığını çok kısa bir sürede fark edecek ve kendilerindeki gelişimi hayretle izleyeceklerdir. İngilizcenin zor olmadığını ikna olduysanız ve İngilizce öğrenmek için emek vermeye hazırsanız şimdi İngilizce'nin nasil öğrenilebileceğine değinelim.

İngilizceye sıfırdan başlanarak çalışılmalıdır. Özellikle İngilizce'nin ilk konuları son derece iyi öğrenilmelidir. İlerleyen konularda zorluk yaşamamak için İngilizcenin basit olduğunu düşündüğünüz ilk konularına çok ciddi anlamda çalışmalısınız. Temellerinde eksiklik yaşayan öğrenciler ingilizce öğrenirken zorlanırlar. Böyle bir problemle karşılaşmamak için İngilizce'ye ilk başladığınız andan itibaren işi sıkı tutmalı ve ciddi olmalısınız. İlerleyen konularda ne kadar başarılı olduğunuzu gördüğünüzde İngilizcenin zor olmadığını bizzat kendiniz tecrübe edeceksiniz.
Şimdiye kadar hayat ingilizce bünyesinde çok sayıda farklı yaş, meslek, eğitim ve cinsiyetten kişiye İngilizce öğretmiş bir İngilizce öğretmeni olarak diyebilirim ki; İngilizcenin ilk konuları İngilizcenin en önemli konularıdır. İngilizcenin zor olduğunu düşünen öğrencilerin büyük bir çoğunluğu İngilizce'nin ilk konularına yeteri kadar önem vermemektedirler. Dolayısıyla ilerleyen konularda İngilizcenin zor bir dil olduğu kanısına varırlar.

İngilizce çalışırken doğru kaynakları tercih etmeli ve İngilizcenin mantığını kavramaya yönelik çalışmalısınız. Özellikle İngilizce'nin ilk konularına ciddi anlamda önem veren ve öğrencilere daha ilk konudan itibaren İngilizce'nin mantığını öğretmeyi hedefleyen eğitim enstrümanlarını kullanmalısınız. Ancak internette bulabileceğiniz kaynakların büyük bir çoğunluğunun hedefi İngilizceyi mantığı ile birlikte öğretmek değil, öğrencilere belli başlı bazı cümleleri ezberletmektir. Bu yüzden İngilizce zor gibi gelir. Yaygın bir atasözü olan "Bana balık verme, bana balık tutmayı öğret" öğüdünün tam aksi gerçekleşmektedir. Dolayısıyla öğrenciler İngilizceyi zor bir dil olarak düşünürler. Doğru bir İngilizce öğretme sistemi İngilizceyi mantığı ile öğretmeli ve öğrencilere İngilizceyi sevdirmelidir. Öğrencilere İngilizcenin zor bir dil olmadığını göstermeli ve bunu öğrencilerin bizzat tecrübe etmesini sağlamalıdır.
Hangi eğitim setinden çalışılmalı?
İngilizcenin zor bir dil olmadığını öğrencilere bizzat hissettiren ve yaşatan Hayat İngilizce eğitim seti ile şimdiye kadar binlerce öğrenciye İngilizce öğretmiştir. Hayat ingilizce eğitim videoları ve kitap seti bir bütün olarak birbirlerini tamamlamaktadır. Eğitim videoları sıfırdan İngilizce öğrenmeye başlayan öğrencilere İngilizce'nin mantığını öğreterek, İngilizcenin zor bir dil olmadığını öğrencilere ispatlamaktadır. İngilizcenin bütün konuları mantığıyla ve birebir Türkçe karşılıklarıyla anlatılmıştır. Öğrencilerin sadece duyma yetisine değil ayrıca görme (özenle seçilmiş görseller aracılığıyla) ve aktif katılım uygulamalarına da hitap eden eğitim seti sayesinde, öğrenciler İngilizcenin zor bir dil olmadığını görür ve İngilizce öğrenebileceklerine inanırlar.
Hayat ingilizce eğitim seti 2 temel bileşenden oluşmaktadır.
1- Eğitim videoları,
2- Eğitim kitapları.
Bu iki temel unsur birbirlerini bütünleyecek şekilde hazırlanmış olup İngilizce öğrenmek isteyen öğrencilerin bu süreçteki en büyük yardımcılarıdır.
Eğitim videoları YouTube üzerinde yayın yapan "hayat ingilizce" adlı YouTube kanalında ücretsiz olarak yayınlanmaktadır. Siz de "hayat ingilizce" adlı YouTube kanalına abone olarak internetteki İngilizceyi mantığı ile öğreten tek eğitim setine ulaşabilirsiniz.
Ancak İngilizce sadece bilgisayar karşısında video izlenerek öğrenilmez. İngilizce zor bir dil olmamasına rağmen İngilizce öğrenmek istiyorsanız bu sürece aktif olarak katılmanız gerekir. Yine yaygın bir atasözünün söylediği gibi; "bakmakla öğrenilseydi kediler kasap olurdu". Öğrenme sürecine aktif olarak katılmazsanız her ne kadar İngilizce zor bir dil olmasa dahi İngilizce öğrenirken zorlanırsınız. Yazımızın başında bahsettiğimiz iki gruptaki öğrencileri asıl farkı budur. Birinci gruptaki öğrenciler dersi sadece izleyerek öğrenmeye çalışırlar, Bu yüzden İngilizce zor zannederler. Ancak ikinci grupta yer alan öğrenciler izledikleri derslere aktif şekilde katılırlar. Yani yaparak öğrenirler. Dolayısıyla konuları uzun süreli belleklerine transfer eder ve bu bilgileri bir daha unutmazlar. Ayrıca uzun süreli belleklerine transfer ettikleri bilgileri günlük konuşmalarında da rahatça kullanabilirler.
İngilizce öğrenmek için derslere aktif katılımın ne kadar önemli olduğunu belirttik. Peki videolu dersler aracılığıyla öğrencilerin derse aktif katılımını nasıl sağlanabilir? Her ne kadar derslerimiz öğrencilere İngilizce'nin mantığını anlatma odaklı hazırlanmış olsa da, videolu derslere öğrencinin katılımını sağlamak mümkün değildir.

İzlemek, doğası itibariyle pasif bir eylemdir. Bu sebepten İngilizce videolarımızın tamamlayıcısı olan bir eğitim seti hazırladık. Dört kitaptan oluşan eğitim seti aracılığıyla öğrenciler videolardan gördükleri konuları tekrar ederek pekiştirebilir ve bir daha unutmazlar. Bu sayede İngilizce zor bir dil olmaktan çıkar. Öğrenciler en zor konuları bile hafıza tekniklerine uygun olarak hazırlanmış videolardan çalışarak öğrenir ve daha sonra videoların tamamlayıcısı olan kitap seti aracılığıyla pekiştirirler. Bu sayede İngilizceyi kolay bir şekilde öğrenebilirler, hem de yaşı, cinsiyeti, mesleği gelir grubu ne olursa olsun. Hayat ingilizce kitap setine www.hayatingilizce.com adlı internet adresine giderek veya şu anda içinde bulunduğunuz sitenin anasayfasına gidip "Kitap setimiz" adlı linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. Her türlü soru veya sorununuz için hayatingilizce@gmail.com adlı mail adresine mail atarak bizimle irtibata geçebilirsiniz.
Hayat İngilizce videoları ve kitapları ile İngilizce zor bir değildir.
Unutmayın!! İngilizce öğrenmek isteyen herkes İngilizce öğrenebilir.
Etiketler: İngilizce öğrenmek zor mu, ingilizce zor mu, Rehberlik